Emirgan Camii Tarihçesi
Emirgan Camii, ana kapısı üzerindeki kitabeye göre 1781’de 1. Abdülhamit tarafından, erken yaşta ölen şehzadelerden Mehmet ve onun annesi Hümaşah Hatun için yaptırılmıştır.
Emirgan-Boyacıköy Caddesi ile Doğu Muvakkithane Caddesi’nin köşesinde yer almaktadır. Şerifler Yalısı’yla hem birbirine bitişiktir, hem de bazı bölümlerin araları iç içedir. Vaktiyle bir külliye olarak Emirgüneoğlu Yusuf Paşa’nın görkemli sahil sarayının yerine inşa edilmiştir.
Adres:
Emirgan Mahallesi 34467 Sarıyer / İstanbul
Koordinat:
41.105064,29.056134
Enlem: 41°6’18.23¨N (41.105064)
Boylam: 29°3’22.08¨E (29.056134)
Yapılış Tarihi: 1781
Yaptıran: Sultan 1. Abdülhamit
Tadilat: 2. Mahmut dönemi
Mimari: Ampir üslubu
Minare: 1
Not: Sadece kitabe 1. Abdülhamit döneminden kalmıştır.
Tarihçi Cevdet Paşa, Emirgan Camii’nin inşasını 1780’de (h.1194) şöyle anlatır:” Mirgünoglu sahilhanesi civarında bir camii şerif binasına irade-i seniye ile derhal inşaata başlanıp, sekiz ay zarfında tamamlanmıştır. Fırın, hamam, değirmen, dükkanlar ve yollar yapılarak az zaman zarfında mamur olmuştur.” Fakat günümüzdeki camii, 2. Mahmut döneminden kalmadır. Avlu kapısı üzerinde bulunan Yesarizade Mustafa imzalı kitabede, yapının 2. Mahmut tarafından yeniden inşa edildiği açıkça yazmaktadır. Yapının mimari üslup ayrıntıları ve süsleme programı, 1. Abdülhamit döneminin barok mimari üslubundan çok, 2. Mahmut döneminin ampir üslubuna uymaktadır. Bu yapıda 1. Abdülhamit dönemine ait kitabe dışında bir şey kalmamıştır.
2. Mahmut dönemine ait kesme taştan, kare planlı, ahşap çatılı caminin doğu cephesine bitişik iki katlı ahşap bir hünkâr kasrı bulunmaktadır. Cami, mevcut olan meydan çeşmesinin yanı sıra günümüze ulaşmayan hamam, fırın, değirmen gibi yapılarla bir külliye şeklindeydi. Meydan çeşmesinin yanındaki muvakkithane binası ise günümüzde büfe olarak kullanılmaktadır.
Emirgan Camii’nin eskiden kayıkla yanaşılan mermer merdivenli girişinin üzerinde, ahşap hünkar dairesi vardı. Kareye yakın bir plan gösteren caminin duvarları ve minaresi kagir, çatısı ahşap ve kiremit kaplıdır.
Dışarıdan bakıldığında iki katlı olarak görülen yapının güney ve batı cephelerinde arazi eğiminden dolayı depo olarak kullanılan yarım bir bodrum kat daha vardır. Cepheler küçük farklılıklar dışında birbirlerine benzer olup, silmelerle enine bölünmüş olan yüzeyleri, plasterlerle hareketlilik kazanmıştır. Bu ayaklar arasında kalan pencerelerden alt katta olanlar dikdörtgen, üst katta olanlar ise yuvarlak kemerlidir. Kuzeye bakan giriş cephesi ise daha sade bir görünüme sahih olup, burada bulunan üst kat pencereleri de dikdörtgen biçimlidir. Mihrap eksenindeki 1. Abdülhamid dönemi kitabesini taşıyan kapı, cepheden hafifçe dışarı taşmış şekildedir. Yapının bünyesinde yükselen, alçak bir kare pabuç üzerinde silindirik gövdeli bir tek şerefeli narin minare giriş cephesinin sağ köşesindedir. Akantus yaprağı, değişik formlar ve süslerle hareket kazandırılan minare, 19.yüzyıl minarelerine olan yakınlığıyla bu dönemde elden geçirildiğini düşündürmektedir.
Emirgan Camii’nin Muvakkithane Caddesi’ne bakan doğu cephesine bitişik olarak inşa edilen ve bütün cepheye yayılan Hünkar kasrı iki katlıdır.