Cihangir Camii Tarihçesi
Cihangir Camii, ilk kez 1559 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan’ın en küçük oğulları Cihangir’in vefatı üzerine burada Mimar Sinan’a küçük bir cami yaptırılmıştır. Fındıklı yamaçlarındaki bu yapı, günümüze erişemeyen tek minareli, küçük bir camidir. Mimar Sinan’a yaptırılan bu ilk cami 1560 tarihinde tamamlanmıştır.
Adres:
Pürtelaş Hasan Efendi Mh.
34427 Beyoğlu/İstanbul
Koordinat:
41.030045, 28.986801
Enlem 41°1′48″N (41.030078)
Boylam 28°59′13″E (28.987017)
Yapılış Tarihi: 1559
Yaptıran: Kanuni Sultan Süleyman
Tadilat: 1890
Mimar: Mimar Sinan
Mimari: Osmanlı
Minare: 2
Kaç m²: 2000 m²
Osmanlı Devletinin 1453 yılında İstanbul’u fethetmesiyle birlikte şehirde geniş bir imar hareketi başlatılmıştır. Fakat her nedense Osmanlı Hanedanı üyeleri, kentin Galata bölgesinde bir asrı aşkın bir süre yapısal faaliyette bulunmamıştır.
Bir zamanlar bir Pagan tapınağının veya bir manastırın bulunduğu yamaçta, Ayvansarayi’nin yazdığına göre şehzadenin saraydan her gün gördüğü bu yerde Mimar Sinan’a küçük bir cami yaptırılır. Zamanla yok olan bu caminin özgün şekli hakkında elimizde ayrıntılı bir bilgi bulunmamaktadır. Sadece 1580 tarihli bir çizimden, caminin tek minareli ve kırma ahşap çatılı olduğu anlaşılmaktadır.
Cihangir Camii’nin vakfiyesine göre yanında bir de sıbyan mektebi bulunuyordu. Evliya Çelebi’den bu yapının kare planlı, tek kubbeli ve tek minareli olduğu öğrenilmektedir. Cami, tarihi içinde beş yangın geçirmiş ve her seferinde yenilenmiştir.
Sultan 2.Abdülhamit tarafından 1889-1890 tarihinde yeniden yaptırılan bugünkü cami de genel hatları ile tek kubbeli ve kare planlıdır. Üç bölümlü son cemaat yerinin iki köşesinde iki minaresi vardır. Mimar Sinan’ın Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii’nde başlattığı bir mimari tasarım ve strüktür, 19. Yüzyılın sonlarında bu yapıda yeniden uygulanmıştır. Bu tasarımda kubbe dört köşeye oturtulmuş olduğundan duvarlar taşıyıcı özelliklerini kısmen kaybetmiş, böylece çok sayıda pencere açılabilmiş ve özellikle üst kısımlarda yelpaze, biçimi yayılan pencere düzeni gerçekleştirilebilmiştir. Bugünkü yapının mimarının kim olduğu hakkında kesin bilgi yoktur.
Cihangir Camii gerek planlanması gerekse süslemeleriyle gayet ölçülü bir eserdir. İçerideki kalem işleri büyük ölçüde devrinin özelliklerini korumaktadır. Buna ek olarak 1868-1890 yılları arasında Mustafa izzet, Hafız Ahmed Sünbüli, Sami, Rakım, Hasan Rıza, Sabri, Şefik, Muhammed Fehmi, Muhammed Nazif, Nazif, Arif, Mehmed Tahir, Seyyid Ali, Alâeddin, Haseni, Ceri, Mısrizade Ali Rıza Üsküdari, Şevki gibi hattatlar tarafından yazılmış otuz dokuz levha cami iç mekanına ayrı bir özellik katmaktadır.
Evliya Çelebi ile diğer kaynaklarda sözü edilen ve 1864-1865 yandığı bilinen avlunun köşesindeki zaviye-tekkenin banisi ve ilk şeyhi, Halvetiyye tarikatının Cihangiriyye şubesinin kurucusu Hasan Burhaneddin Cihangiri’dir.
Caminin çevresinde 1638-1639 tarihli bir çeşme, 1708 tarihli bir sarnıçla musluklar, haziresindeki 1894-1895 açtırılan ve 1900-1901 Gazi Osman Paşa tarafından bir tulumba monte ettirilen kuyu ile şadırvan ve günümüzde beton olarak yenilenmiş. Hasan Burhaneddin Cihangiri türbesi dikkati çeker.