Hafız Ahmet Paşa Camii Tarihçesi
Hafız Ahmet Paşa tarafından 1595-1596 yıllarında, cami, medrese, çeşme, darülkurra, sebil ve türbeden ibaret külliye olarak kareye yakın küçük bir arsa üzerinde yaptırılmıştır. Külliye, 1648’depreminde ve 1782 yangınında hasar görmüş, çeşitli tarihlerde de onarılmıştır, özellikle, 1918 Cibali yangınında sebil tamamen, diğer bölümler ise büyük hasara uğramış ve uzun süre harap vaziyette kalmıştır.

Adres:
Ali Kuşcu Mh.
34083 Fatih/İstanbul
Koordinat:
41.021809, 28.947573
Enlem: 41°1′18.51″N (41.021809)
Boylam: 28°56′51.26″E (28.947573)
Yapılış Tarihi: 1595 – 1596
Yaptıran: Hafız Ahmet Paşa
Tadilat: 1991
Minare: 1
Bu arada çeşitli bölümleri yok edilirken arsası da tecavüze uğramıştır. 1976 tarihinde. Vakıflar Müdürlüğü’nce kısmen tamir edilmişse de cami ibadete açılamamıştır. 1990 yılından itibaren, Selam Vakfı ve halkın desteği ile cami ve minare aslına uygun olmadan da olsa tamir edilmiş, 1991 yılında ibadete açılmıştır.
Fatih Caddesi’ndeki kemerli kapıdan avluya girildiğinde, cami solda yer almaktadır. Geniş saçaklı ve altı ayaklı, aralıkları camla kapatılmış üç bölümlü son cemaat yerinden camiye girilmektedir. Caminin ortasında büyük kubbeli bir kare mekan, bunun iki yanında daha küçük boyutta yine kare olan iki mekan daha yer almaktadır. Zamanında bu bölümler, orta mekana büyük kemerli açıklıkla bağlanmışken sonraki tamirlerde irtibat birer taş kapı ile sağlanmıştır. Orta mekanın kuzey ve güney duvarlarında ikişer adet dikdörtgen pencere vardır. Yine kuzey duvarda iki yuvarlak üst, güney duvarda ise sivri kemerli üç üst pencere yer almıştır. Yan mekanlarda altta dikdörtgen, üstte sivri kemerli pencereler bulunmaktadır. Zarif görünümlü mihrap şeker mermerden ve mukarnaslı olarak yapılmıştır. Minber de son derece zariftir. Şeker mermerden yapılmış korkuluklarında geometrik süslemeler bulunmaktadır. Sol pencerenin içi lambri ile kaplanarak kürsü görevi verilmiştir. Bütün duvarlar, yerden yarım metre yüksekliğinde ahşap lambri ile kaplanmıştır. Camide hiç çini kullanılmamıştır. Orta mekanın güneydoğu köşesinde basık kemerli bir kapı açıklığı ile türbeye irtibat sağlanmıştır. Tamamen kesme taşla inşa edilmiş olan caminin üç mekanın da üzerleri kubbelidir.
Minare, kuzeybatı köşede yer almakta olup son yıllarda kesme taşla yeniden yapılmıştır. Alt tarafı mukarnaslı olan şerefenin korkulukların da geometrik şekiller vardır. Minareye, köşedeki pencere içinden basık kemerli bir kapı ile girilmektedir.
Caminin kuzeyindeki avluyu iki yönden (kuzey ve batıdan) çevreleyen medresede halen on dört oda bulunmaktadır. Odaların önünde, hafif sivri kemerli on iki birimli revak vardır. Odalarda bir ocak nişi ile iki dolap nişi vardır. Güney uçtaki oda ile cami arasında dışa açılan bir koridor bulunmaktadır. Medrese odalarının üzerileri tuğla kubbelerle örtülüdür. Köşede tonozlu bir koridorla geçilen tuvaletler bulunur.
Darülkurra, caminin kuzey doğusunda yer alır, iki katlıdır. Caddeden avluya girişi sağlayan kapının yanındaki küçük kapı ile darülkurraya girilir. Alt katta kare planlı bir mekan vardır. Yapının üzeri aynalı tonozla örtülmüştür. Üst kata, caddeye paralel olarak yapılmış avludan açıkça görülen taş merdivenle çıkılır. Üst katın üzeri iki büyük, bir küçük kubbe ile örtülmüştür.
Türbe; caminin güneydoğu köşesinde, sebilin arkasındadır. Üzeri kubbeli olan türbe, 1618 yılında vefat etmiş olan Hafız Ahmet Paşa’ya aittir.
Sebil, caminin güneydoğu köşesinde ve türbeye bitişik olarak yapılmıştır; ancak günümüzde mevcut değildir.
Çeşme, Hafız Ahmet Paşa Sokağı’nda ve medrese duvarına bitişiktir. Kesme küfeli taştandır.