Mesnevihane Camii Tarihçesi
Mesnevihane Camii, kapı üzerindeki kitabesinden de anlaşıldığı üzere, 1844 yılında, Nakşibendi tarikatına mensup Şeyh Mehmet Murat Efendi tarafından tekke olarak yaptırılmıştır. Yapılış gayesi ise, Mevlana hazretlerinin Mesnevi’ sini okutmak, bu eser sayesinde tasavvuf ilmini ve Farsça’yı öğretmektir. İlk talebelerin icazetleri verilirken devrin padişahı Abdülmecid de törende bulunmuş ve talebelere hediyeler vermiştir.
Adres:
Balat Mh.
34087 Fatih/İstanbul
Koordinat:
41.028787, 28.948911
Enlem: 41°1′43.63″N (41.028787)
Boylam: 28°56′56.08″E (28.948911)
Yapılış Tarihi: 1844
Yaptıran: Şeyh Mehmet Murat Efendi
Tadilat: 1968
Minare: 1
Kaç m²: 421 m²
İsimleri; Mevlevihane Camii, Şeyh Mehmet Murat Efendi Camii ve Darülmesnevi Tekkesi’dir.
Tekkede şu bölümler bulunmakta idi: Dershane olarak da kullanılan mescit, tevhidhane, kütüphane, sekiz adet derviş hücresi (cümle kapısının batı yönünde), şadırvan, mutfak olarak da kullanılan selamlık dairesi. Yapılarda, 2. Mahmut döneminden itibaren Osmanlı mimarisinde etkisini hissettiren empire üslubunun izleri görülmektedir. Sonraki yıllarda mescide bir minare eklenmiştir. Avluda bulunan büyük sarnıç, mermer bileziğindeki kitabesine göre 1852 yılında, Sultan 2. Mahmut’un baş kadını Nevfidan Hatun tarafından yaptırılmış olup bugün dahi su ile doludur.
1925 yılında tekkelerin kapatılması ile özgün kullanımını yitirmiş, harap olmaya başlamıştır. Bu arada tevhidhane, selamlık, derviş hücreleri, kütüphane ve mutfak bölümleri yıktırılmıştır. Mesnevihane Camii, günümüzde cami olarak kullanılmaktadır.
Mesnevihane Camii kapısı yanındaki türbede 1848’de vefat eden Şeyh Mehmet Murat Efendi yatmaktadır.
Mesnevihane Camii, avlu giriş kapısı, iki yandan küfeki taşından örülmüş ve üstleri sıvanmış pilastrlarla kuşatılmıştır. Kapının açıklığı, yanlarda mermer sövelerle, üstte de yuvarlak kemer şeklinde yontulmuş mermerden bir söve başlığı ile çevrilmiştir. Kapı üzerinde hattat Ali Haydar Efendi’nin yazdığı kitabe mevcuttur. Günümüzde kapıyı taçlandıran üslupsuz beton saçağın yerinde, zamanında ahşap bir saçağın yer aldığı tahmin edilmektedir.
Mesnevihane Camii büyük İstanbul yangınında yandıktan sonra tamir görmüş, son olarak 1968 yılında geniş bir onarımdan geçirilmiştir. Caminin duvarları moloz taş ve tuğla ile örülmüştür. Kapı ve pencereleri kesme küfeki taşından sövelerle çevrilmiştir.
Kırma çatısı ahşaptır. Kapalı son cemaat yerinin basık kemerli kapısı önündeki ahşap saçak sonradan iptal edilerek yerine beton bir sundurma yaptırılmıştır. Kapı üzerinde hattat Ali Haydar Efendi’nin yazdığı kitabe mevcuttur.
İç kısmın alanı 58 m², avlu ve bahçesinin alanı 421 m²,dir. Mihrabı alçı sıvalı, minberi ahşap olup, müezzin ve kadınlar mahfili vardır. Tek şerefeli ahşap minaresinin kapısı dışarıdan, âlemi sikke şeklindedir.
Avlusunda kullanılmayan bir kuyusu ve akmayan bir çeşmesi bulunmaktadır. Yeterli tuvaleti abdest alma yeri, gasilhane ve musalla taşı bulunan camide bir imam-hatip ve bir müezzin-kayyum görev yapmaktadır. İmam ve müezzin lojmanları vardır. Vakit namazlarında 20-25 kişilik, Cuma namazlarında ise 60-70 kişilik cemaati bulunmaktadır.