Molla Fenari Camii Tarihçesi
Molla Fenari Camii, Eski Konstantin Lips Kilisesi’dir. İmparator VI. Leon döneminde, donanma komutanı Konstantinos Lips tarafından kurulan manastırın kilisesi olarak 907 yılında yaptırılmıştır. Manastıra “Moni tu Libos” ismi verilmiştir. 14. yüzyılda (1304 yılında) kilisenin batı ve güney tarafını “L” biçiminde saran ikinci bir kilise yaptırılarak geniş bir kilise halini almıştır. Son Bizans döneminde, Hazreti Meryem’in doğum günü yortusunda bütün saray erkânı bu kilisede toplanırdı. Kilisenin alt katı da Paleologos İmparatorluk Mezarlığı olarak kullanılmıştır.
Adres:
Akşemseddin Mh.
34091 Fatih/İstanbul
Koordinat:
41.015080, 28.943621
Enlem: 41°0′54.29″N (41.01508)
Boylam: 28°56′37.04″E (28.943621)
Yapılış Tarihi: 15. Yy. sonu
Yaptıran: Fenarizadeler’den Kazasker Alaeddin Ali Efendi
Tadilat: 1970
Minare: 1
Kilise ve manastır, şehrin fethine kadar kullanılmış, 2. Beyazıt döneminde Hıristiyanlarca terk edilmiştir. Bugün görülen bina, eski kilisenin yalnız kuzeyde bulunan kısmından ibarettir. Kullanılmayan kilise, 15. yüzyıl sonlarında ulema ailesi olan Fenarizadeler’den Kazasker Alâeddin Ali Efendi tarafından mescide çevrilmiştir. 1633 yılındaki büyük yangında mescit yanmış, bu arada mihraptan kalan kıymetli parçalar yok olmuştur. 1636 yılında IV. Murat’ın sadrazamlarından Bayram Paşa tarafından esaslı bir şekilde tamir ettirilmiş, minber de koydurarak camiye çevirtmiştir. 17. yüzyıl sonlarında, caminin imamı Şeyh İsa El-Mahvi, caminin bir kanadı ile manastır hücrelerini Halveti zaviyesi olarak kullandırmıştır. Bu yüzden caminin adı “Fenari İsa” olarak değişmiştir. Camii, 1782 yılındaki Cibali yangınında büyük zarar görmüştür. Mihrişah Valide Sultan vakfına dahil edilmiş olan yapı, 1831 yılında padişah müsaadesi ile tamir edilmiştir. 1918’deki büyük Fatih yangınında yine yanmış, atların kaçak kesildiği mezbaha gibi kullanılmıştır. 1942’de minaresi yıktırılmış ve uzun yıllar harabe halinde kalmıştır. 1960 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce ciddi bir restorasyona tabi tutulmuş, 1967 tarihinde ibadete açılmıştır. Son yıllarda da minare yeniden yaptırılmıştır.
Yapı, ayrı dönemlere ait birbirine bitişik üç bölümden oluşur:
-Kuzey kanat, en eski yapı olup, dört sütunlu Kapalı Yunan Haçı şeklindedir. 1633 yangınından sonra buraya iki büyük kemer ilave edilmiştir. Dışarı taşkın esas apsisin (kutsal oyukların) iki yanında yonca biçiminde bir çift hücre bulunur.
-Güney Kilisesi’nde sonraki yıllarda yapılan ilavelerle, duvarlara geçitler açılmış ve iki kilisenin birbiriyle irtibatı sağlanmıştır. Ana mekandan önce gelen giriş kısmı (narteks) kare planlı olup, at nalı gibi orta kısımla üç taraftan çevrilen dehlizlerden oluşmaktadır. Esas naos’u meydana getiren yer, beş paye üzerine yükselen kalvari bir kaide gibidir. Bu payeler, 5 m. çapındaki yüksek kasnaklı kubbeyi taşımaktadır. Bu kubbenin üç tarafında basık kubbeler vardır.
– Ayrıca, kubbenin dört tarafında dört küçük şapel vardır. Kuzey ve güney kiliselerin kubbeleri 1831 onarımında yapılmıştır. Yapının kuzeye bakan duvarı da 1960 yılında yeniden yapılmıştır. Batı bölümünün duvarında az da olsa mozaik kalıntıları mevcuttur.
Molla Fenari Camii olarak mihrabı alçıdan yapılmıştır. Minber, vaiz kürsüsü, kadınlar mahfili ve müezzin mahfili ahşaptan yapılmıştır. İç duvar etekleri ahşapla kaplanmıştır. Girişin solunda imam odası mevcuttur.
Molla Fenari Camii‘nin sağ köşesine yerleştirilmiş minare, 1970’li yıllarda yeniden yaptırılmıştır. Tek şerefeli olup, gövdesi tuğladan örülmüştür.
Abdest alma yeri ve tuvaleti bulunmaktadır.